• YUSUF GÜNEŞ: “SUÇLU YARATMA PEŞİNDELER..”

    Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı’nın kendisini tehdit ettiğini söyleyen İnşaat Mühendisi Yusuf Güneş, ODTÜ öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Nejat Huvaj Sarıhan’a hazırlatılan raporun “düzmece ve ısmarlama bir rapor” olduğunu söyledi.

    12:48:08 | 2014-12-17

     

    Kuşadası’nda yaşanan toprak kayması olayında tartışmalar giderek büyüyor. Kuşadası Belediyesi kendini haklı göstermek için çaba harcarken “Günah Keçisi” seçilen ve ilan İnşaat Mühendisi Yusuf Güneş de gerçeklerin su yüzüne çıkması, suçluların ortaya çıkarılması için belgelerle konuşmaya başladı.

     

    Yaptığı açıklamalarla Kuşadası Belediyesi’ni zora sokan Yusuf Güneş, Belediye Başkanı Özer Kayalı’nın gerçeklerin üzerini örtbas etmek için çaba harcadığını bu nedenle de kendisini “Günah Keçisi” seçtiğini söyledi.

     

    Kuşadası Belediyesi’nin ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Nejat Huvaj Sarıhan’a hazırlatmış olduğu raporun, “düzmece ve ısmarlama bir rapor” olduğunu savunan Yusuf Güneş, “Kuşadası Belediyesi’nin almış olduğu rapor mahkeme marifeti olmadan yazdırılmış bir rapordur. Rapor belediyenin doldurduğu alanda dolgu bittikten sonra yazılmıştır. Raporda bulunan resimler belediye tarafından ODTÜ’lü arkadaşa verilmiştir. 27 Kasım’da hoca sahayı gezerken dolgu zaten bitmişti. Karşı açıklama yapmıyoruz. Sebebi ise konu yargıda. Bu yönden yanlı çıkan haberlere itibar etmiyoruz. Bizdeki raporları da paylaşmıyoruz ama olayın aslı medyaya sakız gibi yansıdığı şekilde değildir. Belediye Mayıs’tan bu yana 400'lük borudan sızan suyu gizlemeye çalışmaktadır. AFAD tarafından verilen raporlarda şehir şebekesinde kaçak olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Şayet belediye suçlu olur ise tüm tazminat belediyeye rücu edileceğinden suçu örtbas etme, suçlu yaratma peşindeler” dedi.

     

    Yusuf Güneş, Belediye’nin “Ruhsatsız” dediği yerin ruhsatı çıkınca Belediye Başkanı Özer Kayalı’nın kendisine küfrettiğini ve bu konuyu da yargıya taşıdığını söyledi.

     

    “O….. ÇOCUĞU” SÖZÜ MAHKEMEYE TAŞINDI

     

    Yusuf Güneş, kendisini tehdit edip “O… çocuğu” dediğini iddia ettiği belediye başkanı Özer Kayalı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

     

    Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı’nın telefon açarak, İnşaat Mühendisleri Odası eski Kuşadası Temsilcisi ve eski meclis üyesi Yusuf Güneş’i tehdit etmesi ve hakaretler yağdırarak, “ O… çocuğu” demesi mahkemeye taşındı. Yusuf Güneş, savcılığa suç duyurusunda bulunmasının ardından yaptığı açıklamada, “Böyle bir durumu bir kentin belediye başkanına yakıştıramıyorum. Beni çıkar gruplarına hedef gösterip, hakaret etti, tehditler yağdırdı. Kendisinden şikayetçiyim. Bundan sonra başıma geleceklerin sorumlusu Özer Kayalı’dır” dedi.

     

    Kuşadası’nın gündemine bomba gibi düşen “O… çocuğu” tartışması, Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı’nın Yusuf Güneş’i telefonla aramasıyla başladı. Toprak kayması tartışmalarında ruhsat vermesine rağmen suçlamaya devam ettiği alış veriş merkezi inşaatının şantiye şefi ve eski Mühendisler Odası Kuşadası Temsilcisi Yusuf Güneş, Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı’nın, kendisine ağza alınmayacak ağır hakaretlerde bulunduğunu iddia etti. Belediyenin iddialarının aksine inşaata ruhsat ve hafriyat izni verildiğinin ortaya çıkmasının ardından Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı’nın, kendisini telefonla arayarak tehdit ettiğini iddia eden Yusuf Güneş, “Başkan Kayalı eşimin yanında bana, ‘sana bu mesleği yaptırmayacağım, ayağını denk al O…. Çocuğu’ diye hakaret etti” dedi.

     

    SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

     

    Yaşanan gelişmelerin ardından büyük şok yaşayan ve eşinin yanında “O… çocuğu” küfürüne maruz kalıp, tehdit edilen İnşaat Mühendisleri Odası Kuşadası Eski Temsilcisi ve belediye meclisi eski üyesi Yusuf Güneş, konuyu hukukçular ile konuşarak adliyeye taşıdı.

     

    Kuşadası Cumhuriyet Savcılığına giderek, Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı hakkında suç duyurusunda bulunan Yusuf Güneş, yaptığı basın açıklamasında yaşadığı olayı kamuoyu ile şöyle paylaştı:

     

    “1979 yılından bu yana Kuşadası’nda ikamet etmekteyim. 1981 yılından bu yana da fiilen İnşaat Mühendisliği mesleğimi sürdürmekteyim. Yaklaşık 20 yıla yakın İnşaat Mühendisleri Odası Kuşadası Temsilciliği görevini sürdürdüm. 6 Dönem de İMO Aydın Şube Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptım. Uzun yıllardır da siyasetin içindeyim. Bu süreçte iki dönem de meclis üyeliği görevim olmuştur. Dolayısıyla görev yaptığım kurum, kuruluş ve siyasi yapılanmalarda üzerime düşeni lâyıkı ile yapma gayretinde oldum. Ama hiçbir zaman bilmediğim konularda ahkâm kesmediğim gibi belgesiz de konuşmadım.


    Son günlerde kamuoyunun da bilgisi dahilinde olan Mülkiyeti Başterziler Ailesine ait olan ve Müteahhitliğini Art Stil İnş. Ltd. Şti. (Ş. Şükrü Keresteci)’nin yaptığı 2103 ada 26 parseldeki fore kazık-iksa çalışmasının Şantiye Şefiyim.


    Kuşadası Belediyesi’nin bölgede yaşananlar sebebiyle yapmış olduğu açıklamalar üzerine Müteahhit Firma Sahibi ile birlikte 17 Kasım 2014 tarihinde elimizdeki bilgi ve belgelerle birlikte süreci de açıklayan bir basın açıklamasını Sosyal medya ve mail ortamında paylaştığımız hepimizin malumudur. Bu açıklamada sürecin anlatılmasının dışında alınması gereken tedbirleri de önermek suretiyle “Söz konusu zemin hareketinin tarafımıza ait parselde yapılan çalışmadan kaynaklandığının tespiti durumda gerekli her türlü zemin iyileştirme çalışmalarının tarafımızca yapılacağının tüm Kuşadası halkı-Kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz” şeklinde beyanımız bulunmaktadır. Bu yöndeki mal sahibi-müteahhit-yapı denetim şirketi beyanlarımız Kuşadası Belediyesi’ne, Kaymakamlık Makamına ve Aydın Valiliği’ne de sunulmuştur.


    21 Kasım 2014 Cuma günü de olay mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Dolayısıyla yaşanan durum hakkında neden-niçin-sonuç ilişkisi bilim heyetince ortaya çıkacaktır. Temennimiz suçlu aramak, suçlu yaratmak değil gerçeğe ulaşmaktır. Bu sebeple de keşif sırasında düşünce, görüş ve önerilerimiz tarafımıza sorulmuş, gerek müteahhit, gerek şahsım gerekse belediye görevlileri sorulanlara cevap vermiştir. Keza iddia ya da araştırılmasını istedikleri hususları da, mahkeme heyetine önermekten öte bir amaç güdülmemiştir. Kimsenin elinde açık-net bir bilgi yokken “sebep kesin şudur” diyebilmesi araştırma sonuçlanmadan mümkün değildir. Keşfin tamamlanmasını müteakip taraflar dağılmıştır.


    Keşfin yapıldığı akşam saat 21,40’da evimde eşimle birlikte iken Özer Kayalı cep telefonumdan beni aradı. Eşimin önerisi ile diafonu açarak sesi dışarı vermek suretiyle görüşmeye başladık. “Özerciğim iyi akşamlar” dedim. Hiçbir temenni ve dilekte bulunmaksızın “böyle şerefsiz açıklamaları sen mi yapıyorsun, senden duymak istiyorum” diye başlayan konuşma tüm iyi niyetli ve uygun dille cevaplamalarıma karşın Özer Kayalı’nın aşırı derece suçlayıcı ve bağırarak konuşmaları ile sürdü.

     

    Ben kendisine “taraf olmadığımı, kendisinin de taraf olmaması gerektiğini, tek tarafımızın Kuşadası olduğunu, çok şükür can ve mal kaybı bulunmadığını, bunun sevindirici olduğunu, müspet ilim tahsil etmiş kişiler olarak ortak akıl ile bu işi çözmemiz gerektiği” yolundaki telkinlerimi dinlemedi bile… “Yapılan projenin yanlışlığını, doldurmakta haklı olduğunu, benim mühendis olmadığımı, şikâyet edip meslekten attıracağını vs.vs.” şeklinde konuşmasını sürdürdü. Ben kendisine “yanlış bilgi ile doldurulduğunu, sahada hala açık çukurların ve kırık boruların mahkeme heyetince de görüldüğünü, yapılan işlerin de bilimsellikten uzak olduğunu, inşaatı mühürlediğini, şikâyet edebileceğini, cezam var ise çekeceğimi, bilim heyeti suçlu bulursa meslekten atabileceklerini” belirtmem üzerine personelini de savunan bir dille “ben personelime güveniyorum, sen mühendis değilsin, sen benim artık şahsi meselem oldun, sana bu memlekette mühendislik yaptırmayacağım, ayağını denk al o….pu çocuğu” diye konuşmaya devam etti ve ben telefonu bu küfür ile kapattım. Tüm bu konuşmalara Eşim de şahit oldu maalesef… Bu talihsiz konuşmadan sonra 22.11.2014 Cumartesi Günü Eşim ile birlikte Kuşadası Polis merkezi Amirliğine giderek kendisi hakkında suç duyurusunda bulundum.

     

    Değerli Basın Mensupları;

     

    Bir Kuşadası yaşayanı olarak çok üzgünüm, gerçekten çok ama çok üzgünüm. Üzüntülerimi kelimeler ile ifade etmem mümkün değildir. Ama sizin aracılığınız ile Kuşadası Halkının ve tüm Kamuoyunun şunu bilmesini istiyorum;

     

    “Bundan sonra Kuşadası Belediye Başkanlığı Makamını kullanarak haksız yere bana, temsil ettiğim kişi ya da kuruluşlara, çalıştığım müteahhitlere, şantiyelerime, yaptığım ve yapmakta olduğum projelere gelebilecek her türlü hal-hareket ve engelleme ve cezai işlemlerden, yine şahsıma, aileme, işime, mesleğime, malıma, canıma yönelik olabilecek tüm olaylardan hem Kuşadası Belediye Başkanı olarak hem de şahsen Özer Kayalı sorumludur. Bana hakarette bulunup, taciz ve tehdit ederek Özer Kayalı kendisine yakışanı yapmıştır. Ben de hakkında suç duyurusunda bulunmak suretiyle bana yakışanı kanun huzurunda yaptım. Kamuoyuna sizlerin aracılığı ile duyururum.”