• AİLELER NEDEN DAĞILIYOR?

    16:38:35 | 2013-01-06
         

    Bu yazıyı yazmak, “kadınlar evden çıktı aileler dağıldı” temalı bir yazıyı okuyunca aklıma geldi.

    Ancak;

    “Aileler kadınlar evden çıktığı için değil erkekler eve girmediği, girse de sadece kalıp olarak girdiği için sallanıyor..”

    Şöyle bir etrafa baktığımda okuduğum yazıya da hak vermeden geçemiyorum.

    Örneğin gidin hastaneye..

    Doktor kapısında bekleyenlerin çoğu kadın.

    Çocuğunu yanında annesi olmadan çocuğunu tek başına getiren hiç baba yoktur.

    Baba eşi ile gelse bile;

    Çocuğu yüksek sesle konuşup, sorular sordukça yüzü hep asılır.

    Anneye, kaş göz işaretleriyle “Sustur şu çocuğu” der gibi bakar.

    Bekleme süresi arttıkça sabırsızlığı da artar babanın.

    Başlar elindeki telefonunu kurcalamaya, oflayıp poflamaları ise cabası.

    Örneğin çocuğunuzun okuldaki veli toplantısına gittiğinizde;

    Aynı manzaraya ile karşılaşırsınız.

    Orada da çoğunluk kadınlardır.

    Çarşıda, pazarda, koca koca market torbalarını sırtlayanların da çoğu kadındır.

    Eş dost, akraba ziyaretlerinde de öyle.

    Kısacası nereye baksanız kadınların hepsi dışarıda sanki.

    * * *

    Kadınlar dışarıda çünkü;

    Dışarıdaki işlerin büyük çoğunluğu kadınların sırtlarında.

    Erkekler ise hep meşguldür.

    Ya işleri çok yoğundur ya da gece alemlerinde, fasıl toplantılarında.

    Velhasıl hep meşgullerdir.

    Eve geldiklerinde otel konforu isterler.

    Hazır kıta bekleyen çocuklar.

    Eşten donanımlı sofralar beklerler.

    Tabiî ki, salonda emre amade uzaktan kumanda.

    En büyük zevkleri gece televizyon başında vakit geçirmektir.

    * * *

    Erkekler giderek sorumluluklarından o kadar uzaklaşıyor ki,

    Kendi anne-baba ve yakınları ile olan ilişkilerini yürütmeyi bile eşlerinin sırtına yüklüyorlar. Kendi çocuğunun okuluna, hastalığına vakit ayırmayan erkeğin en yakını eşini düşünmesi söz konusu bile değildir.

    * * *

    Kadın çalışsa da, çalışmayıp evde kalsa da hem çocuklarını, hem ebeveynlerini, hem yakınlarını hem de yakın çevresini hep korumak, kollamak ve mutlu etmek zorundadır. Kendince bir şeyler üretiyorsa çaldığı sadece kendi zamanıdır.

    Düzenlenen tüm aile toplantılarında da ana eksen “kadınlık” üzerinedir.

    “Aileler dağılıyorsa sebep kadındır.”

    “Öyleyse önce kadınları eve sokmak gerekir” düşüncesi,

    Aile toplantısının ana temasıdır.

    Oysa düşünülmesi gereken şudur:

    Aile ilişkilerinin giderek maddeye ve tüketime dönüştüğü bu dünyada aileyi sığınılacak bir liman olarak görüyorsak; “ailenin kadınlar evden çıktığı için değil erkekler eve girmediği, girse de sadece kalıp olarak girdiği için sallanıyor” olduğunu görmemiz hiç de zor değildir.