• DİL KOMEDİSİ

    09:46:38 | 2011-05-25
         

                Dedim: Merhaba, günaydın!

                Dedi: Hello, hay!

                Dedim: Vay! Yabancı dilin yıldızlı on, pek iyi!

                Dedi: Nereden anladın?

                Dedim: Selamına bile girmiş baksana.

                Dedi: Herıld yani!

                Dedim: Hava bugün çok güzel. Yaşasın!

                Dedi: Çok sevindim buna. Oley!

                Dedim: Sen böyle mi sevinmeye başladın?

                Dedi: Dersime çok çalıştım. Böyle laflara alıştım.

                Dedim: Aferin! Bugün ne yapacaksın?

                Dedi: Biraz dolaşıp stres atacağım.

                Dedim. Sakın yere atma o dediğin şeyi, çevreyi kirletirsin. Zaten dilimizi kirletiyorsun. Gençlere kötü örnek oluyorsun.

                Dedi: Vallahi temizim. Bugün duş aldım.

                Dedim: Biraz da bilinç alsaydın bari.

                Dedi: Almak deyince aklıma geldi. Bir plazaya gideceğim. Fiyatlarda damping yapmışlar, süper indirimler var. Bu avantajı kaçırmak istemiyorum. Kendime birkaç tişört, blucin alacağım.

                Dedim: Saçlarına ne oldu böyle?

                Dedi: Kuaförümle vizyon değişikliği yaptık. Demin söylemeyi unuttum. Önce bir patiseriye gideceğim. Brunç edeceğim. Peynir, zeytin, margarin, reçel, yumurta, börek yiyeceğim. Yanında da limitsiz çay içeceğim.

                Dedim: Simitsiz çayı ben de sevmem.

                Dedi: Simiti de nereden çıkardın? Limitsiz dedim ben.

                Dedim: Bu dil yozlaşmasından kurtulmak için cankurtaran simidi gerekiyor.

                Dedi: Ben maçları çok severim. Yakında start veriliyor. Fikstüre bakacağım. Bizim takım deplasmana gidiyor. Skor ne olursa olsun üzülmeyeceğim. Nasıl olsa rakip takımla aramızda dokuz puan var.

                Dedim: Tazesi varken ne yapacaksın bayatı?

                Dedi: Onu da nereden çıkardın?

                Dedim: Demin maçlara kart veriliyor dedin ya.

                Dedi: Kart değil start dedim. Senin böyle şeylerden haberin yok.

                Dedim: İyi ki yok. Zıvanadan çıkardım sonra.

                Dedi: Ben de yanında biraz daha durursam depresyona gireceğim. Mantalitemi, motivasyonumu bozuyorsun. Performansım düşüyor.

                Dedim: Sadece performansın düşse iyi ya. Daha nelerin düşüyor da görmüyorsun, anlamıyorsun. Senin bozduklarının yanında benimkiler devede kulak kalıyor. Neyse, konuyu değiştirelim biraz. Boynundaki kolye gerçek mi?

                Dedi: Hayır. İmitasyon.

                Dedim: Aynen senin gibi.

                Dedi: Ajitasyon yapma.

                Dedim: Sen de fabrikasyon konuşmalar yapma.

                Dedi: Ben gidiyorum. Yanında biraz daha durursam karizmam çizilecek. Başka söyleyeceğin bir şey yoktur herhalde. Okey mi?

                Dedim: Okey değil, dama, tavla!

                Dedi: Hadi bay!

                Dedim: Hay şaşkın hay!