Ömrünü, inandığı İslam davası yolunda harcayan Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, hicretinin ikinci yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Siyasi hayatı, akademik hayatı, liderliği, ilmi hayatı gibi konularda günlerdir anlatılan Erbakan, bir baba olarak da evlatları tarafından anlatıldı. Zeynep, Elif ve Fatih Erbakan, ESAM tarafından düzenlenen toplantıda “Baba Erbakan”ı anlattı.
ANKARA
Zeynep, Elif ve Fatih Erbakan düzenledikleri konferansta babalarına dair hatırlarını, onun siyasi geçmişini, manevi ve tahsil hayatını anlattı.
Toplantının moderatörlüğünü Mehmet Altınöz yaptı.
Erbakan kardeşler Ankara’da düzenledikleri “Evlatlarından Erbakan Hocamız” Konferansı'nda babaları Milli Görüş Lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a dair hatırlarını, onun siyasi geçmişini, manevi ve tahsil hayatını anlattı.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Genel Merkezi'nde, Zeynep, Elif ve Fatih Erbakan tarafından düzenlenen konferansa Saadet Partisi Eski Genel Başkanı Recai Kutan ve çok sayıda davetli katıldı.
Dr. Fatih Erbakan, konuşmasında Necmettin Erbakan'ın 40 senelik mücadelesinde vurguladığı iki önemli husus olduğunu belirterek, hayatının millete, bütün milli görüşçülere ve İslam alemine iki temel hususu öğretmekle geçtiğini ifade etti. Şöyle dedi:
“Necmettin Erbakan, İslam dininin aslının, özünün cihat ibadeti olduğunu, cihat ibadeti olmadan İslam'ın düşünülemeyeceğini, asıl hükümlü olduğumuz, asıl vazifelendirildiğimiz konunun Müslümanlar olarak cihat etmek olduğunu vurgulamıştır. İkinci husus, bu cihat ibadetinin günümüz şartlarında kime karşı ve nasıl yapılacağına dair açıklamaları ve öğrettikleridir.”
“Ne siyasi ne hükümet çalışmalarında yoruluyordu”
Zeynep Erbakan da babası Necmettin Erbakan ile en uzun süre kendisinin zaman geçirdiğini, siyasi yaşantısını bilen en büyük çocuğu olduğunu belirterek, zorlukları birlikte yaşadıklarını söyledi.
Babalarının demokratik sistem içinde kalarak ve mevcut yasalara uyarak kurduğu partilerle insanların refahı ve mutluluğu için çalıştığına dikkati çeken Zeynep Erbakan, şöyle konuştu:
“Onun hayatında bir türlü yorulmak bilmediğini görüyoruz. Ne siyasi ne hükümet çalışmalarında yoruluyordu. Hiçbir zaman ısrarlılığından ve bu yoldaki mücadelesinden vazgeçmedi, taviz vermedi. ‘Dünyayı ezen sömürü canavarının siyonizm, kalbi haçlı Avrupa, sağ kolu Amerika ve sol kolu da Rusya'dır’ derdi. Çözümün ancak milli görüşle yani kaba kuvveti değil haklılığı üstün tutmakla olacağını savunurdu. Bütün insanlara da bunu anlatmayı kendisine şiar edinmişti.”
Bir baba olarak Erbakan'ın çok farklı bir kişi olduğunu anlatan Zeynep Erbakan, babısının çok az konuştuğunu, sadece sorulduğunda cevap veren biri olduğunu kaydederek, yoğun çalışma temposundan dolayı babalarını görmek için geceleri uykularından fedakarlık etmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.
“Çok meşakkatli bir yola girdi”
Babasının tahsil ve manevi hayatını anlatan Elif Erbakan da; Erbakan'ın girdiği bir sınavla birinci sınıfı okumadan, sınıf atlayarak üniversiteye ikinci sınıftan devam ettiğini kaydetti.
Lise çağlarında çeşitli mübarek zatların eğitiminden geçtiğini dile getiren Elif Erbakan, bir mürşid-i kamil ile birlikte Yuşa Hazretlerinin türbesinde sabahladığını, bu olayın onun sıradan biri olmadığını gösterdiğini söyledi.
Babaları Erbakan'ın insanlara en faydalı olmanın sadece siyasi iradeyle olabileceğini bildiği için siyasete atıldığını ifade eden Erbakan, “Çok meşakkatli bir yola girdi. Etrafına ışık verebilmek uğruna, insanların kötü gidişatını durdurabilmek uğruna, tabiri caizse yanmayı tercih etti. Bir buldozer gibi arkasından geleceklerin rahat etmesi için yolu düzleme görevini üzerine almış ama bütün bunları da Allah için ve seve seve yapmıştır” dedi.
Elif Erbakan, aile olarak katlandıkları sıkıntılar olduğunu ama, bu durumdan asla şikayetçi olmadıklarını sözlerine ekleyerek, “Bütün dünya insanlarının selameti için çalışmayı gece gündüz her anında kendisine şiar edinmiş bir babanın evlatları olmaktan gururluyuz. O’nun için cihat etme bir yaşam biçimiydi, gecesi gündüzü hizmetle dolu geçti” diye konuştu.