‘’Minareyi çalan kılıfını uydurur’’ şeklinde toplumumuzda çok yaygın kullanılan bir söz vardır.
Tamda bu söze uyan ADÜ’de (Adnan Menderes Üniversitasi) yapılan 657 sayılı kanunun’un 4/B maddesine göre sözleşmeli personel alımı meselesi…..
Bu alımları sadece ADÜ yapmıyor. Başka Üniversitelerde yapıyor.
Yapıyor yapmasına’da , Ahlak ve Hukuk kuralları içinde yapıyorlar.
Nedir mesele;
ADÜ’de (Adnan Mernderes Üniversitesi) yapılacak sözleşmeli personel alımı ile ilgili Ahlak ve Hukuk kuralları hak getire.
Çıktıkları ilandan çok net anlaşılıyorki, önce alacakları insanları belirliyorlar.
Kiminle,
Ak Parti ve Mhp nin önde gelenleriyle...
Görüntü aynen böyle, Adü üst düzey yöneticilerinin araya sıkıştırdıkları ise cabası…!
Daha da önemlisi hedef şaşmasın diye, alacakları kişilerin tarifleri yapılıyor personel alım ilanında!
Aranan Nitelikler Bölümüne baktığımızda, hangi kişileri tarif ettikleri ayan beyan ortaya çıkıyor.
Nasıl mı?
Hemşire…. Mobing eğitimi sertifikası olacak. Yetmez işaret dili sertifikası olacak.
Başka bir Hemşire…. Gıda ve Su sektöründe çalışanlar için hijyen eğitimi almış olacak.
Sanırsınız adamlar Hemşire değil, su fabrıkasına işçi alacak.
Yaşam koçluğu sertifikasıda istemişler hemşireden. Kimin yaşam koçluğunu yapacaksa…
Başka bir Hemşire… Özel Durumlarda Resüsitasyon sertifikası olacak, Özel Durum ne ise artık….
Daha neler neler….
Başka bir Hemşire… Pandemi ve COVIT-19 sorumlusu sertifikası olacak. Bu sertifikayı kimden nasıl aldılarsa.
Oldu olacak, Dalgıç sertifikası, Av belgesi, Ehliyet sınıflarını, Kan gruplarınıda belirtseydiniz.
Diğer Üniversiteler bu alımları nasıl yapıyor diye baktığımda;
Selçuk Üniversitesi ve Kafkas Üniversitesinin 4/B Sözleşmeli Personel alım İlanları’na göz attım. Adü’nün ve bu üniversitelerin ilan örnekleri yazımın devamında görebilirsiniz.
Adamlar, Aranan Nitelikler Bölümünde, sadece ilgili okulların ilgili bölümlerinden mezun olmak yazarak, ilgili okulların ilgili bölümlerinden mezun olan her bireyin katılımının önünü açarak, liyakatı ve eşitliği ön plana çıkarararak, hukuk ve ahlak kuralları içinde tamamen bürokrasiye uygun ilana çıktıkları anlaşılmaktadır.
ADÜ’nün (Adnan Menderes Üniversitesi) alım ilanını bu üniversitelerle karşılaştırdığımda, Aranan Nitelikler Bölümünde, doğrudan kişi tarifi yapıldığı, dolayısıyla aklı başında herkesin alım ilanını okuduğunda bu tespiti yapacağı çok net anlaşılmaktadır!
Yaptığım incelemede ADÜ yönetiminin, SERTİFİKA diye kabul ettikleri belgelerin çoğunun KATILIM BELGESİ olduğu halde, SERTİFİKA İle KATILIM BELGESİ arasındaki farkı göz ardı ettikleri ya da işlerine geldiği gibi davrandıkları anlaşılmaktadır.
KATILIM BELGELERİ’nin 50-100 TL karşılığında, naylon fatura misali ilan tarihinden 2-4 gün öncesinden planlandığı ve alındığı bilinen bir gerçektir. Bu yöntemle alınacak kişiyi diğer katılımcılardan birkaç adım öne geçirme yöntemi olduğu aşıkardır.
SERTİFİKA; sadece Bakanlığın yetkilendireceği kurumlar tarafından verilebileceğinin ADÜ yönetim kadrosu tarafından çok iyi bilindiği halde, çıkılan ilanda Katılım Belgesi ile Sertifikayı bir değerlendirmişler, dolayısıyla almak istedikleri kişileri tarif ettikleri ayan beyan ortadadır.
Demem odur ki; yazımın başında belirttiğim, ‘’Minareyi Çalan Kılıfını Uydurur’’ sözüne tamda uyacak bir uygulama içine girdikleri, önce çalınacak minareyi belirlemişler sonra aranan nitelikler bölümünde akla mantığa uymayan kılıf hazırlamışlamışlardır. Uygulanan bu yöntemle, insan hakları, eşitlik, kanun hak getire, liyakat dışı uygulama yapıldığını anlamak için filozof olmaya gerek yoktur.
Üniversiteleri denetleme yükümlülüğü olan YÖK (Yüksek Öğtetim Kurumu)’nun özellikle ADÜ’ de yapılan bu ve benzeri yanlış uygulamalara neden sessiz kaldığı manidardır.
ADÜ’ de yapılan bu ve benzeri onlarca yanlış, tutarsız uygulamalara rağmen, ADÜ yöneticilerinin kim yada kimler tarafından korundukları incelenmesi gereken bir konudur.
Adnan Menderes Üniversitesi’ni, babalarının malı yada aile şirketi gibi kullanmak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir.
Kurulan bu düzen içinde, işe alınanlar kimlerdir diye merakınızın bir kısmını gidereyim.
Alınan kişilerin bir kısmı’nın Ak Parti ve Mhp nin referans olduğu kişiler olduğu,
Diğerlerininde, Adnan Menderes Üniversitesini babalarının malı yada aile şirketiymiş gibi davranan Adü çalışanlarının yakınları olduğu görülmektedir.
Nasıl yakını...?
Ya eşi… (müdürün , Danışmanın, öğretim üyesinin) ya kızı… ya oğlu… ya gelini… ya müstakbel gelini… ya yeğeni… ya akrabası… ya eski nişanlısı… ya hemşerisi… ya …!
Maalesef fotoğraf budur!
Yapılan bu alımlarla ilgili bu tür şeytani planları kim yada kimlerin yaptığıda Rektör Osman Selçuk Aldemir’den sorulmalıdır.
Bir konuyuda atlamak istemem, Bu kişilerin bir kısmı yakın tarihlerde üniversitenin bazı bölümlerine öğretim elemanı, görevlisi olarak alınmış, bazılarının ALES puanı olmadığı, bir kısmının YDS puanı olmadığı bilgimiz dahilindedir.
Devletimiz Hukuk Devletidir.
Yapılan bu yanlış uygulamaların gereğini Üniversiteleri denetlemekle yükümlü olan YÖK mü yapar,
yoksa Cumhurbaşkalığı makamımı yapar bilemem...! Bildiğim çok net bir şey varki, eğer bu ve benzeri yanlış, hukuksuz, adam kayırma ve etik dışı konular Cumhur Başkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın kulağına giderse, görev süreniz 1 saniye kadardır, bilin istedim.