• SAĞLIK’TAKİ “PARALEL YAPI”

    “Hastanelerde sistemi çökerten” zihniyet “paralel yapıdır.” Sağlık kuruluşlarında “muslukçu”dan bilgi işlem sorumlusu, röntgenciden sendika başkanı yapılırsa “hastanelerde sistem tabi ki çöker…” Sistemin ve kurumların işleyişini bozmaya yönelik eylemler, “paralel yapı”nın bertaraf edilmesiyle çözümlenebilir.

    23:23:07 | 2014-06-22

     

     

     

    Aydın’ın Efeler İlçesindeki hastanelerde, 1 Mayıs 2014 tarihinde değiştirilen otomasyon sistemi üzerinden tartışmalar devam ediyor.

     

    Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği de bu yolla yıpratılmaya çalışılıyor.

     

    Basına servis edilen bazı haberlerle hastanelerde adeta psikolojik bir savaş otomasyon sistemi üzerinden yürütülüyor. Hastanelerin içinde yuvalanan “paralel yapı” gücü eline geçirebilmek için her türlü yolu ve yöntemi deniyor. Dolayısı ile “paralel yapı”nın ranta dayalı istekleri yerine gelmediği, hastaneler içinde kurdukları düzen yıkılmaya yüz tuttuğu için de Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Mehmet Özkan hedef tahtasına oturtuluyor.

     

    Tek cümle ile özetlersek: Genel Sekreter Dr. Mehmet Özkan, hastanelerde yaratılmaya çalışılan anafor içinde başarısız konuma düşürülüp ayağı kaydırılmak isteniyor.

     

    Aydın ilindeki hastanelerde hiç kimse aksini iddia edemez ki, hizmetler başarılı şekilde veriliyor ve yürütülüyor. Bazı küçük aksamalar elbette oluyor ama hastane içlerine yuvalanan “paralel yapı” bir bardak suda fırtınalar koparıp hizmetlere karşı adeta bir karalama kampanyası yürütüyor.

     

    Geçtiğimiz hafta içinde yine benzer bir linç girişimi Atatürk Devlet Hastanesi üzerinden yürütüldü. Gizli bir el tarafından yaratılan aksaklık “HASTANELERDE SİSTEM ÇÖKTÜ” şeklinde servis edilen bir haberle kafalar karıştırılmaya çalışıldı.

     

    Halbuki hastanede ne “sistem çöktü” ne de hizmette aksama oldu. 15 dakika bile sürmeyen otomasyon aksaması öyle bir yansıtıldı ki, sanki “hastanede sistem çöktü, hastalar hizmet alamadı” gibi bir yaklaşımla kamuoyu üzerinde olumsuz etki yaratılmaya çalışıldı. Aksama, tutanakla tespit edilip firma yetkilisine imzalattırılmaya çalışıldı.

     

    Firma yetkilisi de aksamanın yarım saat içinde giderileceğini bildirmesine rağmen bu süre verilmemiş, sorun giderildikten sonra tutulan tutanak zorla imzalatılmaya çalışılmıştır.

     

    Firmanın yetkilisi de “sorunun giderildiğini” belirtip tutanağı imzalamamıştır. Daha sonra da “Muayene komisyonu üyesi ve Hastane Müdür Yardımcısı Yakup Özen’in ön yargılı davrandığı” firma yetkilisi tarafından Atatürk Devlet Hastanesi yönetimine dilekçe ile şikâyet edilmiştir.

     

    Bu şikâyet üzerine, Dr. Hüsnü Tırpancı, Şinasi Sarıaslan ve Yakup Özen imzalı bir yazı ile Müdür Yardımcısı Yakup Özen’in ön yargılı olmadığı belirtilip suçlama kabul edilmemiştir.

     

    Ayda 200 bin hastaya hizmet veren hastanelerde bu tür küçük sıkıntılar yaşanabilir.

     

    Burada asıl yıpratılmak istenen hedef, Med-Data firması üzerinden Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’dir. Çünkü, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Aydın Hastanelerinde köhnemiş zihniyetin kökünü kazıma için etkili çalışmalar yapmaktadır. “Paralel yapı”nın güdümünde hareket etmediği için de hedef adam seçilmiştir.

     

    “Paralel yapı”nın tepesindeki ismin ise Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Karaer olduğu iddia edilmektedir. Kurulan “Kumpas”lar, yaratılan “korku imparatorluğu” ile Aydın’da sağlık teşkilatı üzerinde baskı oluşturulmaktadır. İşin içine “rant” hesapları da girince, düzeni bozulmaya yüz tutan bu güruh önüne çıkan engeli ortadan kaldırmak için her türlü “entrika” yoluna başvurmaktadır.

     

    “Hastanelerde sistemi çökerten” zihniyet işte bu “paralel yapıdır.”

     

    Atatürk Devlet Hastanesi’nin sistem sorumlusu Şinasi Sarıaslan adında bir su tesisatçısıdır. Kadrosu, Sıhhi Tesisat Teknisyenliği’dir. Yani sizin anlayacağınız “muslukçu”dur. Hastane Müdür Yardımcısı Yakup Özen, Dr. Hüsnü Tırpancı gibi isimler de “paralel yapı”nın uzantılarıdır.

     

    5 yıldır aynı otomasyon hizmetini veren Fonet firmasının yaşadığı aksaklıklar karşısında sessiz kalan bu “paralel yapı”, Med-Data firmasının başarısı karşısında şaşırmış ve nereden saldıracaklarını bilemez haldedirler.

     

    Sağlık kuruluşlarında “muslukçu”dan bilgi işlem sorumlusu, röntgenciden sendika başkanı yapılırsa “hastanelerde sistem tabi ki çöker…”

     

    Bu tür zihniyetler hastanelerde söz sahibi olduğu müddetçe mevcut çalışma sisteminde en büyük rahatsızlığı görevini özveri ile yapan sağlık personeli çeker.

     

    Sistemin ve kurumların işleyişini bozmaya yönelik eylemler, “paralel yapı”nın bertaraf edilmesiyle çözümlenebilir.