Yasemin Öney’den ‘Başkanlık’ uyarısı…

Partisinin Aydın İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Başkanlık sisteminin kabulü durumunda Başkan'ın sınırsız yetkilere kavuşacağını belirterek, "Kripto bir FETÖ'cü başkan olsa ve '15 Temmuz'da sokağa, tankların önüne çıkanları tutuklayın' dese bu sistemde onu engelleyecek mekanizma yok" diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran’ın Aydın’da düzenlediği basın toplantısına CHP İl Başkanı Bayram İnci, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan, İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Özdemir ve partililer katıldı.

Basın açıklamasında AK Partili seçmenlere seslenen Cankurtaran, "Bazı AK Partili kardeşlerimiz bu sistemin sadece Erdoğan için geldiğini düşündüklerinden destekliyorlar. Oysa durumun ciddiyetinin farkında değiller. Erdoğan sonuçta hepimiz gibi bir fani. Bu yetkilerle örneğin gelecekte kripto bir FETÖ'cü başa gelse ' 15 Temmuz için sokağa,  tankların önüne çıkanları tutuklayın' dese bu sistemde onu engelleyecek mekanizma yok. Diyorlar ki millet hata yapmaz. İyi de elinde devletin bütün istihbaratı olan kişi defalarca yanılırken ve 'Beni kandırdılar' derken vatandaş kimin ne olduğunu nereden bilsin? Bu nedenle bu sistem gelecek için büyük riskler içermektedir" diye konuştu.

"FETÖ TUZAĞI OLABİLİR"

Cankurtaran, konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasına “Başkanlığı” FETÖ’nün sokmuş olabileceğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Partili yetkililer FETÖ'nün de hayır dediğini iddia etseler de FETÖ'nün şu ana kadar hayır dediğini duyan olmadı. Niye hayır desin ki? Tersine önerilen Başkanlık sisteminin ilk fikir sahibinin Fethullah Gülen olduğunu söylemek yanlış değildir. Oysa Erdoğan, 1993 yılında Başkanlığı, ABD özentisi ve ABD emperyalizminin oyunu olarak nitelendiriyordu. Nasıl olduysa sonradan fikri değişti. Başkanlık fikrini Erdoğan'ın kafasına bir dönem sıkı fıkı olduğu FETÖ sokmuş olabilir. Peki FETÖ neden Başkanlık istiyordu? Biliyorlar ki bu sistemde kendilerine yakın bir kişi ülke yönetimini ele geçirirse bütün ülkeyi ele geçirmiş olacaklar. Başkanlığa geçilirse bu tehlike daha da artar. Devletin her yanına sızan FETÖ'cülerin yarın kripto bir adamlarını Başkanlığa seçtirmeyeceklerinin garantisi nedir. Kripto bir FETÖ'cü başkan olsa ve '15 Temmuz'da sokağa, tankların önüne çıkanları tutuklayın' dese bu sistemde onu engelleyecek mekanizma yok"?

AK Partililerin verecekleri hayır oyunun bu oyunu bozacağını da sözlerine ekleyen Cankurtaran, "Bu hükümete hepimizin iyiliği için bir uyarı gerekiyor. Sevdiğiniz bir insan bile kendinde olmayınca ne yaparsınız? Sizi duyması için ya sesinizi yükseltir ya da hafif bir tokat atarsınız. Buradan AK Partiyi sevenlere sesleniyorum. Vereceğiniz bir hayır oyu yöneticilerinize bir dost uyarısı olacaktır. Ne demişler dost acı söyler. Bir hayır diyerek 'Biz sizi ülkeyi yöneteseniz diye oraya gönderdik işsizliğe yoksulluğa çözüm bulun diye ülkenin bu kadar derdi varken ne diye ülkenin rejimini değiştirmeye çalışıyorsunuz' demiş olacaksınız" dedi.

Başkanlık Referandumunun Atatürk ile bir hesaplaşma olmadığını ancak bunu böyle göstermek isteyenlerin olduğuna vurgu yapan Cankurtaran, "Buradan AK Parti yönetimini uyarıyorum. Toplumu gerecek açıklamalardan vazgeçin" diyerek konuşmasına şöyle devam etti:

"Daha geçenlerde Malatya Akçadağ'da AK Partili Meclis Üyesi Cumali Doğan, sosyal paylaşım sitesindeki hesabından, '94 yıllık sarhoşların kurduğu rüyalar bitti. Tabii ki evet' diye bir paylaşımda bulundu. Daha önce de benzer açıklamalar yapılmıştı. Maalesef Başkanlığı, Atatürk'le hesaplaşma olarak gören ve bu nedenle evet demeleri gerektiğine inanan insanlar var. Bunda AK Parti yöneticilerinin sürekli Cumhuriyetin ilk yıllarını hedef alan açıklamaları bir kesimin Başkanlığı bir rövanş olarak görmesi sonucunu doğurmuştur. Bu söylemlerinden vazgeçmeliler."

"ANKARA'DA MUHATAP BULAMAYACAKSINIZ"

 Aydın'ın sorunlarına da değinen Cankurtaran, Hükümetin yanlış politikaları nedeniyle Aydın’da, turizm ve tarımınsıkıntılı günler geçirdiğini, bilinçsizce açılan jeotermal santralleri nedeniyle Aydın'da ciddi bir çevre kirliliği riski yaşandığını da ifaderek, "Bugüne kadar seçtiğiniz milletvekilleri taleplerinizi Meclis'e iletebiliyordu. Ya da Aydın'dan bir heyet Ankara'ya gelince ilgili bakan onları kabul ediyordu çünkü o da seçimle geliyordu, oyunuzu almaya ihtiyacı olduğundan sizi hoş tutmaya çalışıyordu. Önerilen Başkanlık sisteminde artık bütün bakan ve başkan yardımcılarını bir kişi belirleyecek. Seçimle gelmeyecek bu kişilerin kimlerden seçileceği de belli değil. Belki Başkan hepsini kendi akrabalarından seçecek. Beş yıl boyunca milletin seçtiği meclis bile Başkan'ın atadığı bakanları ve yardımcılarını denetleyemeyecek. Atananların tek derdi de Başkan'a yaranmak olacak, kısa süre sonra ulaşılamaz hale gelecekler. Sorunlarınızı anlatmak için diyelim ki bir heyetle Aydın'dan Ankara'ya gittiğinizde muhatap bulamayacaksınız. Seçtiğiniz milletvekillerinin hiçbir gücü kalmayacak. Bütün bunlara dur demenin yolu sandıkta hayır demekten geçiyor" diye konuştu.